Beni Asla Bırakma: Yarı Bilim Kurgu Yarı Çağdaş

Bir öksüzler yurdunda başlayan Kathy’nin hikayesiyle Kazuo Ishiguro‘dan Beni Asla Bırakma‘ya hoşgeldiniz. Eleştirmenler tarafından sahte bilim kurgu olarak tanımlanmış olsa da okurken Kathy’nin hikayesinin bir bilim kurgu hikayeden çok daha fazlası olduğunu öğreniyorsunuz. Bu da Beni Asla Bırakma’yı çağdaş romanın en güzel örneklerinden biri haline getiriyor. Beni Asla Bırakma ile 2005 Booker Ödülü gibi değer gören kitap ödüllerinin kısa listesinde yer alan Kazuo Ishiguro‘nun Edebiyat alanında 2017 Nobel Ödülünü kazanması tabii ki şans değil.

Beni Asla Bırakma

Roman, öksüzler yurdu olan Hailsham’da büyümüş Kathy K’nın organ bağışında bulunan hastaların bakıcısıyken başlıyor. Hastaların geçirdiği zorlukları anlatırken Kathy yavaş yavaş kendi çocukluğuna yer vermeye başlıyor. Büyüdüğü Hailsham muhafızlar olarak hatırlanan kişiler tarafından yönetilmektedir ve burada büyüyen çocuklar tipik bir öksüzler evinden daha farklı kurallara maruz kalarak büyümüştür. Sanatın herhangi bir alanını yapmaları ve bahçe işlerinde görev almaları zorunludur. Sigara içmek gibi zararlı alışkanlıklar ise adeta yasa çiğnenmiş gibi ciddi yaptırımlar getirmektedir.

Kathy’nin hikayesi sonrasında Beni Asla Bırakma’nın diğer önemli karakterleri Ruth ve Tommy’nin hikayeleriyle birleşir. Henüz çocukluklarını yaşarken muhafızlardan biri olan “Madam”ın kendileriyle ilgili ağzından kaçırmasıyla Ruth, Tommy ve Kathy’nin hikayesi yeni bir yön alır. Yetiştirildikleri Hailsham aslında bir öksüzler yurdu değildir. Ruth, Tommy, Kathy ve diğer bütün çocuklar aslında klondur. Günümüzde cankurtaran kardeş olarak da bilinen ilk çocuğun hastalığının tedavisi için dünyaya getirilmiş kardeşlerden farklı olarak, Hailsham’daki çocuklar büyüdükten sonra klonu oldukları ve yaşlanmış insanların tedavi olması için dünyaya getirilmiş kurbanlar olarak görülmektedir. Bunun için de bu klonlama teknolojisini kullanan ve yöneten yetkililer klonların sıradan insanlar olmadığını topluma kabul ettirmiştir. Madam diye çağırılan muhafızın ağzından kaçırmasının en büyük nedeni ise, gözetlediği ve koruduğu çocukların aslında herhangi bir çocuktan farklı olmadığını düşünüyor olmasıdır. İlk yaşlarından itibaren sanata yönlendirilmelerinin en büyük nedeni de klonların bir ruhu olduğunu gösterme çabasıdır.

O gün senin dansını izlediğimde başka bir şey daha gördüm. Yepyeni bir dünyanın hızla yaklaştığını gördüm. Daha bilimsel, verimli bir dünya, evet. Eskiden beri var olan hastalıklara çareler bulunan bir dünya. Çok iyi. Ama aynı zamanda katı, zalim bir dünya. Sonra gözlerini sıkıca kapatmış, küçük bir kız gördüm, eski iyi yürekli dünyayı göğsüne yaslamış, artık kalamayacağını yüreğinde hissettiği bu dünyayı tutuyor ve ona yalvarıyor, onu asla bırakmasın istiyordu.

Madam – Beni Asla Bırakma

Daha fazla spoiler vermeden Beni Asla Bırakma Kathy, Ruth ve Tommy’nin çocuklukları, gençlikleri ve sonunda yetişkinlik yıllarına da yer veren ve okurken içinizden bir şeyler kopartan bir eser. Kitabın adı, kitapta yer verilen bir şarkıdan geliyor. Her karakter hikayenin belli bir yönünü temsil ederken ölümsüzlük arayışında ölümlü olmanın kaçınılmazlığı ve günlük yaşamdaki terk edilme ve yalnız kalma korkusunu da içinizde rahatsızlık hissetmenize neden oluyor.

Eleştirmenlerin neden Beni Asla Bırakma’yı sahte bilim kurgu olarak tanımladığını görebiliyorsunuz. Zira hikayenin bilim kurgu tarafı hikayenin belki de tek zayıf yönü. Kitabı okurken klon teknolojisi, klonların tam olarak nasıl organ bağışının bir parçası olacağını ve ne kadar faydalı olabileceği hakkında tereddütleriniz olabiliyor. Ama Kazuo Ishiguro için hikayenin bilim kurgu tarafı kitabı yönlendirecek bir araç, bir motivasyonun yönünü belirleyen bir ok. Beni Asla Bırakma’yı çağdaş hale getiren ise hikayenin zamansızlığı, çağdaş insanın ölümsüzlük arayışı ve kaçınılmaz yalnızlık için insanların neler yapabilecekleri.

Saf bir bilim kurgu hikaye arıyorsanız Beni Asla Bırakma sizin için uygun olmayabilir. Ama bilim kurgunun sadece itici güç olarak kullanıldığı bu kitap, Kazuo Ishiguro’nun anlatımının en tepe noktası olarak da görülebilecek eşsiz bir hikaye.