Sezgisel Beslenme Nedir? Nasıl Uygulanır?

Sağlıklı ve fit bir vücuda sahip olmak, kişinin kendini aynada beğenmesinden çok daha önemli bir kavramdır. Vücudun gereğinden fazla yağ hücresine sahip olması diyabet, kalp ve dolaşım hastalıkları, karaciğer yağlanması, obezite gibi pek çok kronik hastalık için zemin oluşturur. İdeal kiloya ulaşmak için pek çok diyet ve egzersiz programı vardır. Her yıl beslenme trendleri ve zayıflama diyetleri ile ilgili yeni bir fikir ortaya atılır ve tüm bu diyet çeşitleri kafa karıştırıcı olabilir. Son dönemlerde beslenme trendlerinde yer alan ve farklı önerileri ile konuyu bambaşka boyuta taşıyan sezgisel beslenme programını sizler için araştırdık.

Sezgisel Beslenme Nedir?

Kişiyi vücudunu dinleme ve açlık sinyallerini analiz etme konusunda bir uzman yapmayı başaran sezgisel yeme, geleneksel diyetlerin tüm önermelerini yerle bir eden bir yemek yeme felsefesidir. Bu beslenme programında hiçbir besin yasaklanmaz ve öğünlerin zamanıyla ilgili herhangi bir yaptırım söz konusu değildir. Önemli olan seçimler ve vücudun gönderdiği açlık sinyalleridir. Sezgisel beslenmede temel amaç, besinlere ve beden algısına karşı kişinin sağlıklı bir tutum geliştirmesine yardımcı olmaktır. Vücudunuza dinlemeyi, acıktığınızda yemek yemenizi ve doyduğunuzda yemek yemeyi durdurmanız gerektiğini öğretmenizi sağlar. En önemlisi de geleneksel diyet programlarındaki gibi yemek yediğinizde kendinizi suçlu hissetmenizi engeller. Bu beslenme programına göre yemek yemek ne ceza ne de ödüldür. Vücudunuzun ihtiyaç duyduğu besinleri en doğal ve en yararlı şekilde tüketmenizi sağlayarak yaşam kalitenizi yükseltmeyi hedeflemenize yardımcı olur.

Sezgisel Beslenme Nasıl Uygulanır?

10 temel prensibe dayanan bir beslenme biçimidir. Sezgisel beslenmeyi uygulayabilmeniz için bu prensipleri yaşam tarzı haline getirmeniz önemlidir. Sezgisel beslenmenin 10 temel prensibini yakından inceleyelim:

1- Diyet Zihniyetini Reddedin

Kalori hesabı yapmayı bırakın ve sizi umutlandıracak en ufak diyet planını beyninizden atın. Sezgisel beslenmenin bir anti diyet felsefesine dayandığını unutmayın.

2- Açlığa Saygı Duyun

Açlığın sizin düşmanınız olmadığının farkına varın. Acıktığınıza dair ilk açlık sinyalini yakalayın ve çok acıkmadan vücudunuzu besleyin. Aşırı açlık halinde ne kadar bilinçli olursanız olun sizi aşırı yemek yemeye iten ilkel dürtüleri tetikleyebilirsiniz.

3- Besinlerle Barışın

Hangi besinleri yemeniz ya da yememeniz gerektiğine dair fikirleri kafanızdan atın. Belirli bir yiyeceğe karşı düşmanca tavır benimsemek onu yememeniz gerektiğine dair saplantıya sahip olmak, kontrol edilmesi güç yoksunluk duygusuna sebep olur.

4- Gıda Polisine Meydan Okuyun

Gıda polisi, diyet kültürünün meydana getirdiği besinleri iyi ya da kötü olarak sınıflayan ve sizi de bu besinleri yediğiniz ya da yemediğiniz için etiketleyen mantıksız düşüncelerdir. Hiçbir besin iyi ya da kötü değildir. Düşük kalorili brokoli yediğiniz için iyi, çikolatalı kek tükettiğiniz için kötü olamazsınız.

5- Tokluğu Hissedin

Vücudunuz tıpkı acıktığınızda olduğu gibi doyduğunuzda da sinyaller gönderir. Yemek yerken kısa bir mola verin ve doyup doymadığınızı kontrol edin.Tokluk hissettiğiniz an yemek yemeyi bırakın.

6- Tatmin Noktanızı Keşfedin

Gerçekten yemekten hoşlandığınız ve yerken sizi mutlu eden besinleri tercih edin. Gerçekten istediğiniz besini yerken aldığınız zevk sayesinde daha az yemek yemeyi başarabilirsiniz.

7- Duygularınızla Baş Etmek İçin Besinleri Kullanmayın

Herkesin yaşamı boyunca karşılaşabileceği öfke, can sıkıntısı, kaygı yalnızlık gibi duygular vardır. Her bir duygusal çöküntünün kendine özgü bir tetikleyicisi ve tedavisi vardır. Hiçbir besin bu duyguları düzeltici etkiye sahip değildir. Kısa vadede rahatlatabilir, dikkatinizi acıdan uzaklaştırabilir, hatta sizi uyuşturabilir. Ancak yemek yemek sorunu çözmez.

8- Vücudunuza Saygı Duyun

Genetik yapınızı kabul edin. Örneğin; 38 numara ayağa sahipseniz 36 numara ayakkabıya ayaklarınızın sığamayacağını biliyorsunuz. Vücudunuzu olduğu gibi kabul etmek ve ona saygı duymak kısacası gerçekçi olmak kendinizi daha iyi hissetmenize yardımcı olur.

9- Egzersiz Yapın ve Farkı Hissedin

Geleneksel diyet programlarında olduğu gibi egzersiz yapmanın kalori yakmaya olan etkisini düşünmeyi bırakın. Vücudunuzu hareket ettirmenin size sağladığı faydalara odaklanın. Egzersiz yaptıktan sonra kendinizi nasıl hissettiğinize odaklanın.

Fotoğraf: Unsplash – Bruno Nascimento / Sezgisel Beslenme

10- Sağlığınıza Odaklanın

Kendinizi iyi hissettiren ve aynı zamanda sağlığınıza faydalı olduğuna inandığınız damak tadınıza uygun besinleri tercih edin. Yiyeceklerin kalori, yağ ve karbonhidrat içerikleri hakkında bilgi sahibi olmak yerine, hangi yemeği yemekten hoşlandığınıza ve sizi tok hissettiren besinlere odaklanabilirsiniz. Besleyici, aynı zamanda doyurucu ve lezzetli olan yemek ve atıştırmalıkları seçin. Bir öğün sağlıklı beslenmediğinizde ya da öğün atladığınızda kilo almazsınız ya da sağlığınız bozulmaz.

Bu Yöntemle Kilo Verilebilir Mi?

Sezgisel yeme programı ile vücudunuz dinlemeyi öğrenebilir ve doğru uyguladığınızda ideal kiloya ulaşabilirsiniz. Ancak bu beslenme türüne zayıflatıcı bir diyet programı gibi yaklaşmak doğru olmaz.

Yemeklerin tadına varmak ve siz de uyandırdığı duyguları fark etmek, daha sağlıklı beslenmenize yardımcı olur. Ancak sezgisel beslenme canınızın çektiğini yemek anlamına gelmemelidir. Örneğin her gün çikolatalı kek yemek sezgisel beslenme olarak kabul edilemez. Ayrımın iyi yapılması önemlidir. Daha detaylı bilgi edinmek isterseniz; sezgisel beslenmeyi doğru bir şekilde uygulamak için konusunda uzman Amerikalı iki diyetisyen Elyse Resch ve Evelyn Tribole tarafından kaleme alınan Sezgisel Yeme adlı kitabı inceleyebilirsiniz.