Tırtıl Kelebek Olursa: Gonca’nın Kendine Yolculuğu
Bundan 5 yıl evvel sabah 9 akşam 6 ofis yollarını arşınlayan bir Gonca vardı. Her ofis insanı gibi onun da hayali bir gün kurumsal kimliği bırakmak, dünyayı gezmeye çıkmaktı. Hayal neticede, sınırı olmaz… Bu sıra Gonca yoga pratiğini derinleştirmek adına yoga eğitmenlik eğitimine başladı. Haftanın 5 günü ofiste, spor salonunda, eski rutinini sürdürürken; hafta sonları bambaşka bir dünyanın kapılarını aralamaya başladı.
Bu dünya; bildiği, tecrübe ettiği dünyadan tamamen farklıydı. Araladığı bu kapı ayağının altından yer küreyi alıp ezberini bozdu. Sınırları olmadığı için ürkütücü ve yine sınırları olmadığı için bir o kadar da özgürleştiriciydi. Ve iç dünyasında yavaş yavaş başlayan bu değişim, bir anda ivme kazandı. Bir Pazartesi (sıradan bir Pazartesi), 9 günlük bayram tatili sonrası herkesin dinlenmiş ve mutlu olduğunu varsaydığı bir Pazartesi, Gonca eğitmenlik eğitiminin inzivasından ofise; yani gerçek hayata geri döndü. Bir coşkuyla ‘Günaydın!’ diye seslendi diğer ofis insanlarına. Ve hiç de coşkulu olmayan, hatta mırıltı şeklinde cevaplar alınca şaşırdı. Ve bu an onun için bir dönüm noktası oldu. İşte o an ‘Artık bu kadar, daha fazla yapamayacağım’ dedirtti Gonca’ya.

Nasıl Karar Verdim, Neler Yaptım?
Doların günümüz değerinin neredeyse ⅓’ü olduğu bir zamanda bu kararı vermek belki marifet gibi kulağa gelmeyebilir. Ama yine de marifetti… Evet, bir gün ofise gittim ve 8 yıllık kurumsal maceramın artık sona ermesi gerektiğine karar verdim. Kafamda hep şu soru vardı: ben jetlag etkisini atacak kadar uzun süre nasıl okyanus aşırı seyahat edebilirdim? Bu haksızlık değil miydi kendime? 17 yıl dirsek çürütüp, kafa patlatıp okul hayatını bitirmiş, sonra yeni bir maratona girmiş gibi hissediyordum. Aileden veya herhangi başka bir kanaldan madden desteklenmeyen bir genç kadın, günün makroekonomik koşulları da hesaba katılırsa mezun olur olmaz işe girmek zorundaydı. Ve böyle de oldu.
Birkaç farklı kurumsal firma için çalıştığı kariyerinde kişi en fazla ne kadar süre işten, evden ve hayatından uzaklaşabilirdi? Başka bir kültürü deneyimleyip, hayatına uzaktan bakarak değiştirmesi, dönüştürmesi gerekenleri nasıl tahlil edebilirdi? Türkiye’de ya hep ya hiç yasası hakimdi, hala da değişen bir şey yok! Artık hiç deme vaktiydi.
Bunun dönülmez akşamın ufku olduğunu, artık eski konfor alanıma en azından kısa vadede dönemeyeceğimi, istesem de (ki hiç istemedim) kariyerime dönüş yapamayacağımın bilincinde evimi, işimi, ailemi, arkadaşlarımı… özetle her şeyimi arkamda bırakarak bir sırt çantasıyla kendimi aramaya çıktım.
Kararımı verdiğim ilk gün evimi devralacak birini buldum. Bu eşyalarım için uğraşmayacağım hatta karşılığında bir miktar para alacağım anlamına geliyordu. Anne evine dönüp uçuş vaktime 3 gün kalana kadar; yani yaklaşık 2 ay daha çalışmayı sürdürdüm. Bu esnada evren yardım etti -biliyorum ki bu evrenin bir şekilde doğru yolda ilerliyorsun deyişiydi- ve beklemediğim kanallardan para yağmaya başladı. Kısa süre içerisinde küçük birikimim elle tutulur bir hale geldi. Elbette bu kararın duygusal anlamda zorlu olduğunu söylemezsem dürüst olmam. O vakitler her ne kadar problemli de olsa sevdiğim biriyle ilişkim vardı. Kendimi bulmaya doğru yolculuğum, onu da arkamda bırakmamı gerektiriyordu. Bağlarımdan tamamen kurtulup, potansiyelimi keşfetmem, korkularımla yüzleşmem, kendimi yakından tanımam gerekiyordu. Ve öyle de oldu!

İlk durak Amerika ve sonrası…
Kaliforniya’yı biraz gezecek kadar vakit ayırdıktan sonra, Sivananda Ashram Yoga Farm’daki eğitmenlik eğitimim için yola çıktım. Grass Valley, San Francisco’ya 3 saat mesafede yemyeşil bir vadi ve aşram aynı zamanda bir çiftlik olduğu için lamalar, keçiler ve geyiklerle çevrili bir cennet köşesi. Burada 1 aylık eğitimi tamamladıktan sonra 3 ay da gönüllü olarak kalarak hem pratiğimde derinleşmek hem de bir müddet daha münzevi hayatı deneyimleme istedi. Komün hayatı, yogik disiplin, arındırdıkça bulanan zihnim… Kolay değildi, ama hayatımın en derin tecrübelerindendi.
Duygusal olarak hala bildiğime çekildim uzunca bir süre, özlem duydum. Hatta eğitimden sonra yalnızca 1 ay kalıp, İstanbul’a; aileme, sevgilime, arkadaşlarıma dönmek istedim. Ancak aşram politikası olarak 1 ay kaldığımda büyükçe bir katkı payı ödemem gerekecekti gönüllü olarak çalışmanın yanında. Bunu bilmek ve sürecin uzaması karnıma ağrılar sapladı. Biliyordum ki, kendim için en iyi seçenekti. Ev, ailem, arkadaşlarım ve uzak kaldığımda beni unutacağından korktuğum sevgilim burdalardı zaten. Ha 1 ay, ha 3 ay… Artık geçmişin bağlarını bir kenara koyup, gerçek beni bulmanın vaktiydi.
Nitekim üç ayın sonuna yaklaşırken ve vizem bitmeden Güney Amerika’ya gidip tekrar aşrama dönmeyi planlarken; uğruna iki kez Hindistan’a yolculanacağım çok sevgili bir spiritüel liderin konuşmalarını takip etmeye başladım; Mooji Baba. Kendisini tanımam bir başka kırılma noktasına daha gebe oldu.
İlk etapta tek başıma Hindistan’a gitmeyi gözüm yemediği için arşınladığım Amerika yolları, bundan 5.5 ay sonra öylesi korkutucu gözükmemeye başladı. Ve kendimi hiç planda yokken Hindistan bileti alırken buldum. Mooji Baba’nın Rişikeş’teki satsang programına gitmek üzere. Artık gerçekten boynumdaki yuları kenara atıp; param yeter mi, başıma kötü bir şey gelir mi, bundan sonra nereye gideceğim sorularını kenara bırakıp anı yaşamaya başladım. İşte asıl hikaye, asıl kendini buluş serüveni burdan itibaren başladı.

Devamı için bir sonraki yazımı bekleyin…
Hikayemi taze bir başlangıç yaptığım Pozitif Omlet’te paylaşmak istedim. Çünkü gökten bir anda düşmüş gibi olmasındansa; beni tanımak isteyenlere, yola çıkmak, istifa etmek, baştan başlamak isteyenlere belki ilham olur bu hikaye diye düşündüm. Arkası yarın:)
Devamı gelecek…
Güncel hayatımdan ve yaptıklarımdan haberdar olmak isterseniz, Instagram hesaplarım açık ve mesajlarıma cevap veriyorum mutlaka:
Journal of a Yogini: https://www.instagram.com/journalofayogini/
Thai Body Work Türkiye: https://www.instagram.com/thai_body_work_turkiye/
Youtube yoga kanalımı ziyaret etmek ve benle yoga yapmak isterseniz de aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz.
https://www.youtube.com/c/GoncaGengönül
Ve ayrıca ilk yola düştüğüm sıralarda eylemlerine başlayan Pozitif Omlet için kısa videolarla bir seri soruya cevap verdiğim eğlenceli Youtube videosuna da aşağıdan ulaşabilirsiniz.
Bu platformda, Pozitif Omlet’in bir parçası olmak çok heyecan verici. Eylemlerim devam edecek. Beklemede kalın!
2 Comments
Gonca
2 sene agoTeşekkürler Ayşenur. Devamı gelecek <3
Aysenur
2 sene agoÇok ilham verici bir hikaye, devamını dört gözle bekleyeceğim!