Mozart, tüm dünyada kabul gören yetenekli bir müzik dehasıdır. Frida Kahlo, resimleriyle 20. yüzyıla damga vuran yetenekli bir ressamdır. Aktör Al Pacino da yeteneklidir. Farklı karakterlere bürünebilen öyle iyi bir oyuncudur ki, yeteneği tüm dünyada ödüllere layık görülmüştür. Peki, yetenek nedir ya da nedir bu insanları yetenekli kılan? Kalıtsal bir nitelik midir yoksa sonradan mı yetenekli olunur? Bir süper güç müdür? Yetenek varsa bir daha kaybedilmez mi? Yoksa tüm o beceriler bir gün sahibini terk edip gider mi? İşte bu konuda farklı görüşler var.

Önemli Not: Bu yazı psikolog yazarımız tarafından yazılmıştır.

Meşhur Yetenek Deneyi: Polgar’ın Kızları

Klasik bir şekilde, Türk Dil Kurumu’nun tanımlamasına bakarsak yeteneğin kalıtsal olduğunu, adeta bir süper güç gibi doğuştan geldiğini ve bireyin öğrenme kapasitesini belirlediğini görebiliriz. Öyleyse yetenek, gerçekten sözlükte yazıldığı gibi kalıtsal mıdır? Bu konuyu araştıran herkesin karşısına Polgar çıkar.

Yetenek Nedir?
Fotoğraf: Pexels – Shamraevsky Maksim / Yetenek Nedir?

Polgar, bir psikolog. Bu psikolog, dehanın, yani yeteneğin doğuştan gelmediğini, çalışarak herkesin her şeyi başarabileceğini savunuyor. Ona göre her çocuk aynı kapasitede, aynı potansiyeli taşıyor. Ne olursa sonradan oluyor. Psikolog Polgar bu görüşünün öyle azimli bir savunucusu ki bir deney yapıyor. Üstelik bu deneyi üç kızı üzerinde gerçekleştiriyor.

Polgar’ın, çocukları bir alanda yetiştirip yeteneğin doğuştan değil, çalışarak kazanıldığını kanıtlaması gerekiyor. Sanat, göreceli bir alan olduğu için çocuklarını daha net bir çerçevesi olan satranç alanında yetiştiriyor. Psikologun savunduğu düşünceyi kanıtlayacak şekilde kızlar çok küçük yaşlardan itibaren satrançta şampiyonluklar kazanmaya başlıyor. Böylece Polgar, çok çalışmanın ve kızlarında iç motivasyon sağlamanın yeteneği getirdiğini göstermiş oluyor.

Mozart’ın Dehasının Sırrı

Tarihte yapılmış böylesine ilginç bir deney varken yeteneğin doğuştan geldiğine inanmak zorlaşıyor. Polgar’ın deneyi sonrasında bilim dünyası yeteneğin doğuştan mı, yoksa sonradan pratikle kazanılan bir özellik mi olduğunu tartışmaya devam etmiş. Kanada McGill Üniversitesi ve Oxford Araştırma Merkezi’nin araştırmalarına göre yetenek doğuştan gelmiyor.* Yani yetenek sahibi olmak için genler yetmiyor, çalışmak gerekiyor. Genler de çevre ile etkileşimde bulunduğu için nitelikler çevreden bağımsız olarak değerlendirilemiyor.

Yetenek Nedir?
Fotoğraf: Unsplash- Clark Young

Bu araştırmalar bir yana dünyadan bir de Mozart gibi bir müzik dehası gelip geçti. Mozart’ın biyografilerinde henüz üç yaşında piyano çaldığı, beş yaşında ilk bestesini yaptığı bilgisi yer alıyor. Mozart’ın babası olan Leopold Mozart’ın bir müzik hocası olduğu biliniyor. Peki, Leopold Mozart, tıpkı Polgar gibi oğlunu müzik konusunda eğitmiş midir? Hiç kuşkusuz etkisi olmuştur. Ancak Mozart’ın üç yaşında piyano çalmasının ve çok geçmeden beste yapmaya başlamasının tek açıklaması, babasının ona beste yapmayı ve piyano çalmayı öğretmesi mi? Mozart, müzisyen babası gibi genetik olarak müziğe yatkındı. Müzik hocası bir babasının olması sebebiyle yetiştiği ortam da Mozart’ın genlerini destekledi. Bu görüş, hem Polgar’ın deneyini hem de son yıllarda yapılmış olan yetenekli olmada gen-çevre ilişkisini destekliyor.

O halde bu bilgilerden çıkan sonuca göre çok çalışırsanız belli alanlarda yetenek kazanabilirsiniz. Bunu çevresel etkenlerle de desteklemek gerek tabii. Mesela resim yapmaya ilgi duyuyorsanız sergileri ve müzeleri gezmelisiniz. Okuduğunuz kitapların arasına resim tarihiyle ilgili olanları da ekleyebilirsiniz. Eğer bir de genetik yatkınlık varsa bu alanda başarılı olabilirsiniz.

Fotoğraf: Unsplash – Hamid Tajik

Tüm taşlar yerine oturuyor gibi görünüyor, değil mi? Öyleyse gelin, Mozart’ın 40 numaralı senfonisini açıp gözlerimizi kapatarak dinleyelim. Bu noktada Mozart’ın bir deha olduğunu düşünmeden edemeyebilirsiniz. İşte o zaman yeteneğin kalıtsal mı, çalışarak mı kazanıldığını yoksa ikisinin birden mi geçerli olduğun tekrar düşünmeye başlayabilirsiniz. Bilim dünyasının uzun yıllardır yaptığı gibi…

*Kaynak: https://www.bbc.com/turkce/haberler/2011/01/110113_genious ve Özgür Bolat’ın 26 Ağustos 2010 tarihli Hürriyet Gazetesi’nde yer alan köşe yazısı kaynak olarak kullanılmıştır.

Ana Fotoğraf: Pexels – Brett Sayles